25 Şubat 2011

Röportaj Eylül 2000, TRT2


Söyleşi, Gençlerle Programı, Eylül 2000 (iPhone vb için) from H. Salim Saraçer on Vimeo.



İki gündür uykusuzdum. Gelebilmek için bir ay her gece çalışmıştım.

Misafirlikte, daha bavullar bile açılamadan çekim yapıldı kediler, köpekler, kuşlar, gramofonlar, insanlar arasında.

Püfür püfür esen bir rüzgâr.

Denizden saçlarını savurarak çıkan ve koşarak beni kucaklayacak, yanak yanağa gelip havaya kaldıracağım, ayakları havada savrulacak manken-oyuncu silüeti eksikti.

Kardeşlerim üzerimdekileri beğenmedi, eniştemin Armani gömleğini giydik.

Mentor beni ısırmadı. Dokun, kameraya çevir dediler, çevirdik. Hiç hoşlanmaz öyle kaldırılmaktan.

Muhabbet kuşuyuyla o kafa karşıklığında oynamayı reddetmek aklımdan bile geçmedi.

Kafamı çatlatacak bir yoğunluk geldi, günlerce konuşabilirdim. Kurtuldular.

Prodüktör Mehmet Kaya idi, dost, alçakgönüllü, işi kolaylaştırıcı. O  hengâmede kafamı dağıtmayan munis tabiatlı gazetecilerle yönetmenin adlarını hatırlayamıyorum. Yönetmen arkadaşın ağabeyi romancıydı (Akif Pirinççioğlu olabilir). Elimdeki filmde benden başka kimsenin adı yok maalesef.

Akşam kardeşlerim, enişteler, televizyoncu arkadaşlar ve Mehmet Ağabeyle balkonda yemekler yendi, çaylar içildi.

Sofra ve sohbet güzeldi. Emin olun konuşmadım. Boğazı seyrettim. Boğaz havasını içine çektim. Sonra tekrar haiphanesine dönecek bir mahkum, hücresine dönecek bir çilenin erbabından gibi. Ölen, kalan arkadaşlar gibi.

Benden sonra Şükran Kurdakul'a koşturacaklardı. Maalesef yattı. Ama akşam, güzel bir akşamdı.

Unutulmuş cümleler, bazı fikir karşıklıkları, klipvari durum bir kazaydı. Kazık gibi oturduğum konuşmalar bu videonun peşi sıra yüklenecek. Yavaş yavaş elbette.

Başladık. Devam edeceğiz.

Bundan sonraki video Çorum Baro toplantısında Babamla "konya develisi"ne oynarken.

İşte öyle oynanırdı Osmancıkta 40 yıl önce. Ancak videonun birbirini destekleyerek diz çökme yan geçme kısımları kesilmiş geldi. Boyumuz posumuz görülsün diye video koymuyoruz ki buraya, yazık oldu. Bir dönemin tavrı, anlayışı düşüncesi o oynama tarzı, o üslup da bilinmeden nasıl anlaşılabilir ki?

Kültürün taşıyıcıları birer birer aramızdan ayrıldılar. Biz devam edeceğiz.

Ne biliyorsak, en azından lafını edeceğiz, zamanla.

(Vimeo'dan aktarıldı)