14 Ekim 2013

Biriken Söylenemeyenlerdir Söylenmeyen!

Söylenen, zamanında söylenmeyendir.
Zamanında söylenen gecikmiş akıldır, gecikmiş söylenecektir.
Biriken tecrübedir konuşan. Tecrübe geleceğe de geçmişine de acemidir.

Konuştuğumda, artık konuşamayanların adına konuştum. Susturulduğumda adına konuştuklarımın susturuluşuydu dayanılmaz olan. Şimdi ne o ne bu. Biz bir bizdik gidenlerle. Kalanlarla bir ortaklığımız yok ve bunu geç öğrenmiş olmak, tecrübeyle öğrenileceği tecrübeyle öğrenmiş olmak ne fenaydı.

Hazırcevap olmak, taşı gediğine koymak, her şartta ne söyleneceğini bilmek an'a hazır olmayı değil, an'da bir biçimde mevcut olmayı gerektiriyor o kadar. Mevcut olabilmek, kendisi olarak yerleşik olabilmek de.

Şimdi söylediklerim, burada durmadan söylediklerim geçmişte aramızda konuştuklarımızdan farksız. Biz sol'un, memleketin, aydının insan yüzüydük. Bizim adımıza kim konuşuyorsa, atıyor.

Ne çocuklarımız, ne arkadaşlarımız, ne adımıza konuşan sansür sahifeleri geçmişi, yaşananı, düşünüleni, kaygıyı, acıyı, sevinci anlatabiliyor.

Bizi biz konuşmayacağız. İnsan olan hep bizi konuştu zaten: Paris yanıp yıkılmadan, yıldızların altında, kahküller içinde...