21 Temmuz 2007

Sinekten Al Haberi


Minnacık, yeşil, mavi, benek benek, sevimli bir sinek ihtiyar küheylanın emek emek çiğnemeye çalıştığı diken çırpısına konmuş.

"Otumdan çekil!" demiş küheylan. "Ben ottan başka birşey yemem, ağzıma bu kadar sokulup iştahımı kaçırma!"

"Uçup kaçacağımı bilirsin de a aygır, yine de miden bulanır küçük şeylere" demiş ot yeme oyununa katılmak isteyen sinek. Dikenin çıngısına inatla tutunmuş.

Küheylan adeta ömründen vererek, burnundan solumuş, üflemiş atmış sinekcağızı sinek mesafesiyle karşı yamaca, ama dikeni ağzında uyuklayakalmış.

Sinek küçük olmasına küçük de, küheylanının midesini bulandıran kendisi gibi minnacık bir şey değil. Mide bulandıran, her küçük yaratığın cürmünü de küçük sanıyor oluşu.

Senin için küçük olan yaratık filin gözüne kaçtığında gör.

Bir sivrisinek ormanlar hakiminin burnunu soktuğunda.

Mikrop kana karıştığında.

Kuyrukaltındaki dikenle hoplayan koskoca boğanın hikayesi alıklara abartılı gelir de, her kuyrukaltına diken olmak mesele edilmez.

Dikenden şikayetçiye sor. Dikeni sevene sor. Türlü türlü halden anla.

Halden bilmeyenden, halden anlayanın halinden bilmeyenden beklenen insanlık geç gelir, güç gelir. Güç gelir de neden beklenir?

Atın sineğe kuyruk çarpmaması, dert anlatması sadece kendisini yorar da, gene çırpınır. Sinekten umut kesse de kesmese de sabreyler.

Karşı yamacına düşen sinek de çırpınır ve aynı büyük inadı yuvarlar, bir rüzgara kapılmamışsa.

"Büyük inat küçüktür. Kızılası çoğu şey gibi. Mide bulandıran her şey gibi." diyelim de hali kurtaralım.

Sinek inadı büyük, küheylan inadı küçüktür, kuyruğun kamçısıyla kamçılanmayana. Yamaca arabayı çeken, pullukla kayaları yerinden koparan güzel inatla koşamayana.

Haberler güvercinle de ulaşır, çöller aşmış, ağzı köpük köpük küheylanı çatlatan ulakla da.Fazla büyümüş, küçülten insan, sen yine de sinekten al haberini!21 Temmuz 2007 04.45

17 Temmuz 2007

Köpekten Utanmak


Köpekle aynı çanaktan yiyen derviş, köpekten kaparsa daha nice dolaşmaktır?

Derin açlıktır insanı köpek ruhlu yapan: Köpek seni kardeş bilmişken, seni köpeğe hırlatan.

Onlardan utanamıyorsan neden çanaklarının arasındasın?

12 Temmuz 2007

Kurtlar Kuzular


Kurt yavrusunu kuzu postuna sokar da sürüye katarsa, kuzu gönlündendir.

Dişleri dökülmüş kurt, sürüye katılıp melerse, kuzulara süt vermeye de kalkar.

Zalim avcı kurdun da kuşun da izindeyken, kurtluk kuzuluk hukuku ortadan kalkar.

Sürüye katılan kurdu avcıya gösteren, kuzu değildir artık. Koyun postuyla doğan kurda çoban, çayır dayanmaz.

Hilesizce sığınan, bizdendir. Her hile de yüze çarpılmaz.

Bir sığınağı kemiren kurt sürüsü sessizdir, uysaldır. Bırakırsın sığınak başına çöker, ama iş orada da bitmez, çöküntü de kemirilir. Kendi sığınağı başkalarına sığınak olmayan kurt, insana da kurttur, kurda da.

"İçimizde kurt var!" diyen kuzu, sürüye sığınmış kurdun kuzusunu ya da dişi tırnağı düşü dökülmekte olan kurdu elevermekteyse suizandadır.

Sığınağı sığınanların başına yıkacak masum ağaçkurtlarına ise yapılacak fazla birşey yok. "Sığınağımız kemirilmekte!" diyen kuzu, kurban gitmekteyse, büyüklük etmektedir. Zannedilse iyi olurdu diye melediğiyle gidişi, yeni dallara, yeni bir çatıya, sıvaya, verniğe, varsa boyaya, ya da arada bir yeniden marangoz çağırmaya ihtiyacı hatırlatma sorumluluğundandır, ince düşüncedendir, Efendim.

Arif "içimizde kurt var!" denildiğinde bakacağı yeri bilendir.

İnsan hem kendisini inşa eder, hem çevresini. Durmak yıkmaktır, çürüyüştür, çöküştür. Bakım, tadilat, tamirat ve zamanı geldi miydi çöküşe gücenmemek; yeniden başlamaların boş iş olmadığını bilmek, oluşu bilmekten, sezmekten ibarettir.

Oluş, birlikte oluştur. Ellerimize doğanların ellerine doğuyoruz. "Onlar kendi çocuklarının da çocukları!" demekte bazıları.

Gelip geçiciyiz. Gelip geçeceklere sırt dönmüyoruz.

Ama, bazan musallaya yatacakken, utana sıkıla da olsa, ağacın kemirilmesini tabiattan, tabiatından da bilsek hatırlatıyoruz. Zan altında kalıyoruz, zan altında bıraktığımızı sanarak.

Ve toprakta da, kemiriliyoruz. Bundan şikayet mi edilir? Tabiat bir cesetten daha kurtuluyor. Toprak kabarıyor.

Meleşe meleşe geçirilmiş bir ömrün ardından. Giderayak, kalanlara da gidenlere de selamı esirgemeden. Yangından mal kaçırmadan.

Doğmakla başlamadan. Ölmekle yok olmadan.

Ölmeden ölenlerle, "benden sonra tufan!" demeyenler anlaşılmaktaysa hâlâ, kalan insanlık, giden insan.

Bir gün insanlık da gider. Hava da, su da.

Sorumluluk bakî.

Aşk Bakî.12 Temmuz 2007, 01.30