Bin el hançere gider, bir el hançerle kalkar.
Bin hançere sırt verirsen belki birisi sırtına iner.
İnsan değişmez. İnsan kolay değişmez. Bin insandan bir kaçı değişmez.
Seni bir zamanlar sana diş bilemişler savunduğunda şaşırma.
Bin ısınmış kabzayı gören fazla yaşamaz. Ölenin ölüm korkusu yoktur.
Görme cesareti, duyma cesareti, anlama cesareti ve kininden vazgeçme cesareti insanı yiğit kılan.
Sana vuracak hançere sırt dönmen, insana sırt dönmemenden.
Ölüm ancak sorumsuzu yalnız bırakır. Başkalarının sırtlarından geçineni.
Dost, ahbap, muhip, sevgili satar da sırtına saplanmayı muhasebe etmiş, kinini soğutmuş, seni kardeş bilmiş satmaz.
Çetin yüzleşmelerden geçenler bilmez mi de ön saftan kaçarlar? Kovulmuşlar, itilmişler, atılmışlar, yüzlerine bakılmayanlar, kendilerine sırt verilmemişler seni, sendeki insanlığı savundular hep canla başla.
Yeter ki onlara insan kalma hukukunu teslim et.
Tek canın bile kalmamışken binlerce can seni taşımada.