Bir öküz saban çekmekten yorulmuş da, bağdaş kurup okumak istemiş. Rahleye kurulmuş, Beydabayı karıştırırmış.
Kuvvet bu ya, karıştırırken mecmua dağılmış, yaprakların arasından bir hüthüt kuşu peydah olmuş ve sormuş: "Ey Öküz Kardeş ne okursun?".
Öküz: "Hikmet sahiplerinin okuduğunu okurum, artık koşum vurulmasından bıktım!" demiş.
Hüthüt kıkırdamış: "İyi de neden çift sürer gibi okursun da mecmuanın nizamını dağıtırsın, sen dağıtınca köylün gelip tohum mu serpecek?".
"Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var a be Hüthüt!" demiş koca öküz, "kimi kitabı yastık yapar, yaslanır uyur, kimi tuğla yapar kafa yarar, kimisi de kitabı sürer. Eken eker, diken diker, taneleri de ekin biçilene kadar bir korkuluğa tepe takla bağlanmazsa hüthüt toplar. Herkes kendi gözüyle okur".
Alık olanın anlamadığı, biraz da kendisi.
16 Eylül 2006 Stokholm