Kurbağa mehtaba, yıldızlara, sessiz çayırlara bakıp iç geçirerek demiş ki: "Alemlere ses veren benim. Alemlerden alemlere yansıyan benim sesim. Bensiz sanki dünya boş. Susarım hoş ama sessizlik çöker aleme" demiş. "Aleme kıyamam".
"Yani, hayatın sesi sensin?" demiş ihtiyar kaplumbağa. "Peki ya sen susunca başlayan cırcır böcekleri?"
"Onlarınki bir uğultudan ibaret", "bir boşluğu doldurmadan ibaret" demiş kurbağa.
Daldaki maymun alkışlamış bilge kaplumbağayla, hayati kurbağanın muhabbetini. Alkışlamış da, alkışlarken elindeki şamamayı düşürmüş. Şamama alemi seyreden kurbağanın kafasına çakılmış. Kaplumbağa suya dalmış, kaybolmuş. Kurbağaysa neredeyse ters dönmüş bir su arkına doğru sürüklenmiş.
Maymun su şapırtısından ürkmüş çığlık atarak kaçmış. Korkan orman halkı adeta in değiştirmiş, yön değiştirmiş, gecenin geldiğini unutup kurtla kuzu aynı çayırda bekleşmiş.
Kurbağadan kayığı bir su yılanı yutmuş.
Kaplumbağa sudan çıkıp etrafa bakındığında genç bir kurbağa mehtaba bakıp iç geçirmiş ve dönüp demiş ki, 'Ben hayatın sesiyim. Alemlerden alemlere yansıyan benim sesim!"