Çalışmaya devam etmem gerekiyor, ama yoruldum.
Aklıma hep Kuttül Ammare, Çanakkale geliyor. Ne kadar bitap düşmüşlerdir, kimbilir?
Ali Fuat Paşanın mektuplarında okuyoruz, yorgun askerlere sert davranılmamasını istiyor.
Yeni yetmelerin tarihlerinde ne firariler var, birliğine dönen, kaldığı yerden devam eden, ne on yıllarca cephelerde kalmış insanlar.
İnsan yok, insan yok, insaf yok.
Peki ben neden tatil yapmıyorum? Borçlar bitmeli. Sözler tutulmalı. Batmamalı.
Ama karanlık dönem yaklaşıyor, gün ışığı görmeden çalışacaksın bir dahaki yaza kadar.
Düzeltilmesi yapılacak kitaplar. Bitmek üzere olan makaleler.
Biz, kendi üzerimizdeki rötuşlara devam edelim.
Her gün yataktan kalkmak daha da zorlaşıyor. Altmış gün çalıştım bir gün dinlendim.
Denizlerde olanlar, çöl aşanlar, taarruz bekleyenler nasıl dayanırdı diyorum kendime ve içimdeki ses, yataktan zor kalkarlardı muhakkak yorgunluktan diyor. Yatakları varsa tabii ki. Şilteleri varsa.
Islak şiltede nasıl uyunabilir, aylarca? Ne becerikli insanlar varmıştır, ne çözümler bulunuyormuştur. Hangi birisini biliyoruz?
İnsanın ne kadar dayanıklı olabildiğini, ama bazan ayakta zor durabildiğini.
O kadar yorgunum ki, gözlerim pek bozuk olmadığı halde, küçük harflerle yazılanları, dipnotları seçemiyorum artık.
Kahveyi azalttım. Zencefilli, kekikli, arnavut biberli şeyler yiyorum.
Az sinirleniyorum. Ama sabrım bana sadık değil. Dinlemiyorum onu. Otomat gibi yaşıyorum.
Ama okuyamıyorum da. Bazan yazıyorum.
Dün ilk defa yüzdüm iki aydır. Biraz kendime geldim. Ama sadece o gün için. Tuhaf, kurbağalama yüzebildim, kaslarımı fazla germemişim.
Yarın da havuza gideceğim, erken uyanabilirsem, çamaşır yıkayabilirsem.
Bir hafta sonra Türkiyeye beş günlüğüne biletim var. Bu kez de bileti kullanmayacağım belki. Kalıp çalışacağım. Beşinci keredir. Ama bu son bilet. Geçen sene her ay için almıştım. Arabam bir kaç kere bozuldu. Hesapları tutturamadık. Geçen sene için. Ama bu sene işleri yüzde kırk artırdım. İş yokken, ortalık sakinken. Yeni açık yok. Ama tatili hakettiğime dair bir düşüncem de yok. Tatil? Yani dinlenmeyi haketmek. Eş dostu haketmek.
Türkiyeye gelirsem, ne düşündüğümü soracaklar. Yorgunum diyeceğim.
Gerisini ne sen sor ne de ben söyleyim.