1 Mayıs 2011

1 Mayıs

30 Mart Kızıldere Katliamının yıldönümü idi.

Katliamda rol almış yerli yabancı soğuksavaşçılar bugün başımıza gelen bir çok musibetin de sorumluları. Ertuğrul Kürkçünün adaylığının engellenmesi bir neslin ruhunu mezara koyanların halâ etkin olduklarının da göstergesiydi. Öldürmek yasak, kurtulmak serbest olamadı halâ ve halâ o kuşağın kendi temsilcilerinde dile gelmeleri engellenmekte.

....

Kendisi gibi olmayanların malını, canını, özel hayatını, geleceğini, adını sanını kendisine helal gören yeni bir siyaset tarzı kök salıyor. En ufak bir anlaşmazlıkta kardeşini şeytanlaştırmaya hazır bu ufuk. Yanlışsızlık ve hatasızlıktan konuşuyorlar hep. Kanlı Pazar Kardeşliği ne kadar demokratikleşebilir ki?

...

29 Nisan Kuttülammare'nin yıldönümüydü. Son yıllarda dünya kadar döküman, dökümanter, yazı. Çoğunda internet ansiklopedilerinin bilgisi, bir yığın kastî ihmal, tarihten silme çabası... Hiç orada bulunanlarla konuşmamışlar mı? Orada bulunmuşların evlerinden sokağa bakmamışlar mı?

Osmancık Taburunu Osmancıktan koparma çabası ilginç: "Anne Ben Ölmedim!"i dikkatle okusalar meselâ, mezartaşlarında, esir kamplarından kaçanların listelerinde, isyanlarda ölenlerin listelerinde gönüllülerin memleketlerini görecekler: Osmancık (Çorum). Osmancık Taburu'nun gerçek adı Osmancık Redif Taburudur. Son döneminde Kastamonuya bağlıdır. Mızıkası (bando) cumhuriyetle Çorum'a devredilmiştir. Defalarca kurulmuştur, Çanakkalede sadece babaannemin beş erkek kardeşi bu taburdaydı, geriye dönmediler. Kuttülammarede babamın amcası da vardı. Arkadaşlarımın dedeleri. Bakkalımızın, kasabımızın babaları. Onlar hindistanda, Javada esirken bir başka Osmancık Taburu kurtuluş savaşında Şileyi tutuyordu. Sapanca, İzmit civarlarında direniş hatları kurdukları oldu. Düzenli orduya Kütahyada katıldılar. Onları tanıyanlardanım. Savaşı sevmezlerdi, düşmana kin duymazlardı, cumhuriyete bir kinleri yoktu, hattâ Cumhuriyetle gurur duyuyorlardı. Kimseden diyet istemediler, hep çalıştılar, şerefleriyle yaşadılar, bazan itildiler kakıldılar, kadirleri bilinmedi, onların büyük askerler olduklarını sağlıklarında bilemedik, hiç atıp tutmadılar, yüksek perdeden konuşmadılar, bir ayrıcalık beklemediler.

Kütahya'nın tecrübeli süvarileri de unutuluyor Kuttülammare yazılarında. İsimlerin Çoğu doğru, ama kulaktan dolma bilgilerle arşivlerde zaten olanlar birbirine harmanlanmış vaziyette.

Osmancık Taburu dedik ama o zamanlar Osmancığa bağlı Kargı, Hacıhamza bugün dahil değil... Kastamonulu kayıplar büyük, ama Kastamonuya bağlı birlikler Kastamonulu veya Kastamonuda değil. Subaylar Ülkenin dörtbir yanından. Kuttülmammarede adı geçen tabur bazı subayların maddi katkılarıyla toparlanıyor.

Onlar'ı unutturmamak yalansız riyasız bir çabayla olur. Hem bağımsızlık ruhuna diş bileyeceksin ve bu ruhtan ürkeceksin, hem de o ruhu dile getireceksin. Olacak iş değil ve olmuyor da...

....

Bugün 1 Mayıs. Arka sokaklarda aydınları yüzleri kapalı polisler tokatlayacaksa, gençler köşeye kıstırılacak, sendika binalarına tazyikli su sıkılacaksa, en ileri demokrasiyi dahi bana, insana, komşularıma, geleneğime esaret ilamı olarak göreceğim.

Bin gencin karşısına beş bin yandaş genç çıkarılacağının konuşulmadığı gün, referandumda "hayır" oyu verdiğimiz için "darbeci" ilan edilmediğimiz gün, özel hayatların muhafazakar gazetelerde servis edilmediği gün bir halk olacağız, yeniden.

Bu ülkenin bin bir cefasını çektik. Memur olma hakkını bile sanırım, yaş sınırının kalkması ile, daha yeni edinebildik. İşin içinde başka bir iş yoksa, karşınıza öğretim üyeleri, milletvekilleri olarak çıkabileceğiz belki bir gün.

Hayatımda her daim demokrat oldum, tepedeninmeciliğe karşı direndim ama hiç bir zaman şimdilerde olduğu kadar şeytanlaştırılmayı, iftirayı, pusuyu yaşamadım.

Yanlışınız çok Ey Muhafazakarlar, Maneviyatçılar en başta Mazbut değilsiniz sandığınız kadar! Çok saldırgansınız, ahde vefalı değilsiniz, hakkani değilsiniz, sanki sizden sonra tufan. Siz, kininize esirsiniz!

Ve bütün kapılar işinin ehli olanlara kapalı! Farkında değil misiniz?