16 Nisan 2009

Darbecilik Gayrımeşru mudur?

"Darbecilik her daim gayrımeşrudur" diyebilecek kadar kantçı etiğe sarılmış demokrat var mı, bizde ve ülkelerde bilemiyorum. Otonom, doğruyu eğriden ayırtedebilir, ahlaki buyruğun sesini işitebilir özneler olarak aydınlar, siyasetçiler, bürokratlar ve avam.

Reel politikanın tarihi pek ümit verici değil: Başarılı darbeciliğe methiye, "iyi darbeciye" mersiye ile de dolu.

Dayatmaya direniş? O da var.

Önce darbecilik nedir tanımlamakla başlamak, darbeciliğin nerelerde tutunduğunu, nerelerden ve nelerden meşruiyet iddası alabildiğini anlamaya çalışmak lazım. Bunları yapan oldu mu bugüne kadar? Sanmıyorum.

Hitlere darbe yapılmasını savunan çoktu. Bu dönemde bir darbenin "demokratik bir müdahale" olarak algılanması sözkonusu olabilir miydi? Evet.
"Hitler seçimle geldi" itirazında bulunabilecek demokratlar var mıydı? Ancak teorik olarak mümkün. Şartları daha da ağırlaştırmama gibi gerekçeler itirazda daha akla yatkın.
."Demokrasiyi savunma gerekçesiyle Hitlerin yanında darbecilere karşı savaşan demokratlar olur muydu?" sorusuna verebileceğimiz cevap olumsuz olacaktır sanıyorum.

Peki ya Saddam Hüseyin? O bir biçimde seçilse bile, darbe ve zorla başa gelmişti. Uluslarası hukuktan yola çıkarak karşı çıkanlarımız oldu devrilme projesine. Ama en çok bulaşmayalım, belaya girmeyelim baskın çıktı. Liberallerimiz bir koyup beş alma, muhalif basınımız projenin yakıtını dağıtma, ılımlı dindarlarımız projenin ortağı olmak için yanıp tutuştular.
Peki İran? Ahmedinecat seçimle geldi. "Olması gerektiği gibi olmadı seçimler" diyenler çıkacaktır. Uluslararası bir müdahale ya da bir iç komplo ile devrilmesini alkışlayanlarımız olacaktır.

Chavez?

Bush bir mahkeme kararıyla görevden alınsa, diyelim ki mümkün kılındı, nasıl Gore mahkeme kararıyla kaybetmeye tayin edildiyse, o şekilde, "hukuki süreçlere, Nato'ya, Cento'ya saygılıyız diyecektik. Bu darbe değildir evet. Peki ya Kennedy'e dökülen gözyaşlarından sonra "kadere tayin edilen"i insanlığın bağrına basışı?

Hastalanıveren devlet başkanları, başbakanlar az değil.

Ecevit hastaneden kaçırılırken alay etmekteydi saygın demokratlarımız.

Her müdahale, darbe orta ya da uzun vadede "istenmemişe" yol açabiliyor. Profesyonel yani beynelmilel, global darbeci darbesinin ya da müdahalesini takip eden, yönlendiren bir yol izliyor. Takipçi olmayan darbecinin arkasında takipçi bir özendiricinin olması az rastlanır bir durum değil. Bu bazan en çok eleştirendir, sırt sıvazlayan masum yardakçı kolay kılıçaltıdır, rahat yemdir. Hesap sorulursa ondan sorulur. Hesap sormanın mümeyyizi, kendisinden hesap sorulması gerekendir çoğu kez.

Reel politik tarih, siyasetin pragmatiği (olumsuz anlamda kullanmıyorum bu kavramı, uygulamanın gündeliğine, sanatına, zenaatına da göndermede bulunmuş oluyorum) yeterince incelenmiyor. Muhalefet geleneğimiz, liberalliğimiz, siyaset gündeliğimiz yeterince kurcalanmıyor.

Darbecilik ve demokratlık "interchangable", değiş(tokuşed)ilebilir kişiliklerce, rollerce savunuluyor.

Demokrasiyi fanatikçe savunmak, savunmayı savunma olmaktan çıkarmak, siyasetin oluşturucu alışverişlerini etiğin ve kurucu prensiplerin alanında boğmak anlamına gelirdi. Teslim olmazsın, etmezsin, toplumsal konsensusa şekil vererek, yeni şekillenmelerle prensip tartışmayı siyasi eylemeye dönüştürürsün. Tartışmayacakla tartışamazsın. Ama siyasi platforma tarz değiştirttirebilirsin.

Darbecilikte fanatiklik, darbecilikte tekrar, darbecilikte ısrar azgelişmişlik teorilerini doğrulayan tek kanıttır. Bir dayatmanın toplumu, toplama bir toplum olmaya işarettir. Dinamikler kırılmıştır. Pozisyonlar kilitlidir. Aktörler ve repertuarları toplumsal alışverişin diskuruna hakim kılınabilir görülmektedir.

Eski darbecilerimiz, ihtilalcilerimiz, soğuksavaşçılarımız yeni demokratlarımızın bir kısmı. Eskiyi kınıyor, ama eskinin bastırılmışının üzerine oturmaktan da vazgeçmiyorlar. Bir kısmı ise başkalarına darbe, bize demokrasi istemekteler. Bunların da bir kısmı demokrasimizin dış baskı dayatma ve zorlamalarala hayat kazanacağını teoretize ediyorlar. Zordan vazgeçmek zor olsa gerek.


Devam edeceğiz.