2 Haziran 2012

Aşksızlara Ağıt












Seninçin susmadım
tabiatım bu

çağıldayan nehir
aşkla konuşan bir kaç hatun
beşiğimden doğrulup bakamazdım kimler
komşu beyin kerimeleri olacak
ortaokul sahnesinde evlenen hatun
sararan siyah beyaz hafızam
şurup şisesinde soğuk tutulsun suyum
kadın düğünleri sıcak, boğucu
boğumlu naylon, muşamba, pişik
nehri bastıran bir uğultu
ılıyınca su sevmezdim

tef çalardı bir yaşlı kadın gemicide
repertuarı genişti, evet
dalgın söylerdi
yorgun, bezgin
aklında belki bir cepheden dönmeyen
kapı gıcırtısına oynarlardı
kadınlar işlerine gelince
pişiksiz, tersizdi tefli, yere oturulan düğünler
hafakan basardı yine de
anânemin kucağında

aklım halıda kedilerle takla atar
mestan adam yerine koymaz
basar tırmığı dayımla oyununa dalınca

kıçatarak ahırdan fırlardı ossaat
kankam
beni, kelebekleri, kuşları görünce
yapraklar hışırdar, radyoda belki arkası yarın

gel danası gel gel gel
nazar boncuklu bişi vardı bileğimde
ve kankamın boynunda

düş ardıma derdi
dur yav daha yürüyemiyoz
osmanlı çileklerine dalardı telaştan
eyvahhhhhh kızcaklar
dizlerinin bağı çözülür
çamura dalardı çeşmenin yanında
hayretten, sevinçten, memnuniyetten

iki yavru
iki evden uzaklara düşeceklerini bilen
heyecan


Onu da aşksızlar yedi bitirdi Ruhum
beni de

31 mayıs 2012 02:14