22 Şubat 2008

Şubat 2008


MESNEVÎYİ OKUMAK. 2010 yılında düzeltmelerini yapmayı düşündüğüm ya da tartışmaya açıp geliştireceğim bir kitap. Adını koymadan okumalarını yaptığımı, notlarını aldığımı bugün farkettim. Adı kondu. Zamanım kısıtlı olursa makalelerden oluşacak. Yeterli zaman bulabilirsem, yazacağım sürede geçim derdiyle boğuşmazsam, müstakil bir yorumbilgisi kitabı olacak. Doğru okumanın yöntembilgisini sunma yerine, Mesnevîyi okurken karşılaştığımız sorunları açımlamaya çalışacağım.

ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA yazdıklarım Habermas-Gadamerde gelenek tartışması üzerinde yoğunlaşacak. Felsefe, özellikle de kuramsal felsefe sevmeyenler siteme uğramamaya çalışsınlar. Mailler doğrudan çöpe de atılabilir. Konu üzerinde bir makale yazana kadar bu temaya ağırlık verilecek. 2008 yılı içerisinde konuyla ilgili bir de türkçe kitap/kitapçık kaleme alınacak.

TEZKİRE. Geç keşfettiğim, biraz rafa kaldırılmış gibi görünen bir dergi. Makalem kaleme alındıktan sonra elimdeki sayılarını okumaya çalışacağım. Mümkün olursa her sayı için eleştirel notlar yayınlayacağım. Türkiyenin gelmiş geçmiş en iyi düşünce dergisi/dergilerinden olduğunu düşünüyorum. Ercan Şen ve arkadaşlarını ikna edip devam etmelerini sağlayabileceğimizi umuyorum. Eski sayılarını sahafları zengin etmeden, yani şimdiden edinmeye bakın, daha sık referans olarak kullanılmaya başlanacağını arzederim, Efendim.

KİERKEGAARD. Hem bugüne kadar yalanyanlış süregitmiş ironi kavramı üzerine tartışmalarımızı gözden geçirebilmek, hem de Oğuz Atay'da da işlenen önsöz yazma "meselesi"yle karşılaştırabilmek için büyük fırsat: Kierkegaardın "Önsözler", orijinal metinden (danca) çevrilerek yayınlanıyor. Önsöze önsözde romantik metinle tasavvuf düşüncemiz arasındaki geçişliliklere de kapı açılmakta. Tavsiye ediyorum, ancak yayıncısından önce duyurusunu yapamıyor, ayrıntılara giremiyorum. Kitabı düzeltme metinlerinden okuma fırsatım oldu. Sabırsızlıkla yayınlanmasını bekleyeceğim, son halinde okuyabilmek için. Eleştirel notlarım olacak, tabii ki. Ve özellikle ironi kavramının türkiyede kavranışına temelden itirazlarım.

YORUMBİLGİSİ DERSLERİ. Habermas-Gadamer tartışmasını Mart ayında felsefi yorumbilgisi meraklılarına sunmayı düşünüyorum. Yer? Ankara ya da İstanbul. Belki ikisi de. İlgilenenlerin ufkuyla karşılaşmak, soruları karşılayabilmek, sorularla karşılaşabilmek hedeflediğim. Konuyla ilgili yazacaklarımı türkçede şekillendirebilmek için başvuracağım bir yöntem olacak.

İSTATİSTİKLER. Bugün, günde 85 tıklamaya ulaştık. Tıklama sayısını artırmaya çalışmıyoruz, ana sayfada 20 yazı tutmaya devam ediyoruz. Günde 100 tıklamaya ulaştığımızda sadece bitmiş yazılara yer vereceğiz. Yine bugün aynı anda 9 kişi online idi. Mütevazı bir rakam, ama bu da yeni "rekorumuz". Arkadaşlarımızın sitelerine link vermememiz, onların arama motorlarında aranmalarından yararlanmamak içindi. Hızlı bir gelişmeyi düşünmedik. Tek tek yazılardaki içerikten dolayı üyeler geliyor, gidiyor. Üyelik 10 ile 15 arasında bir yerde stabilize oldu. Adresleri sorunlu olanları biz de üyelikten çıkarıyoruz. İçeriği beğenmeyenlerin ya da ağır bulanların üyeliklerini sonlandırıyoruz, mail yağmuruna tutmamak için. İstediklerinde ana sayfadan okuyabilirler. Üyelere giden zaten yazıların ilk hali. Üyelik sadece bize kimlere yazdığımız hakkında bir fikir vermesi açısından önemli. Ancak, gündemi üyelere göre belirleyemiyoruz. Tirajımız küçük gelebilir, ama ortalama dergilerden daha çok okunuyoruz, gazetelerle ise yarışmamız söz konusu değil. Sitemizden bazı yazılar internet dergilerine alıntılanıyor. Onlarda kaynak belirtildiğini görüyor ve kendilerine teşekkür ediyoruz. Göndermediğimiz yazıların gönderen bizmişiz gibi yayınlanmamasını, tarafımızdan yazıldığını vurgulamalarının yeterli olacağını istirham ediyoruz. Gönderen, alıntılayan başka birisi ise onun adı verilebilir. Sitemize ya da yazarı olarak bize atıfta bulunma kaydıyla. Bize atıfta bulunulmalı, çünkü sorumluluk, vebal bizim. Bir de yazıların hiç brisinin son haline gelmiş olmadığının unutulmamasını rica ediyoruz. Yazıp bilgisayarda tutmak, ya da olgunlaştırılmalarını beklemek yerine çoğu kez doğrudan sitemize yazıyor, düzeltiyor, geliştiriyoruz.

Aşk-û Niyaz Ederiz Efendim.