20 Eylül 2009

Gayret İçinde, Ter İçinde

Hastalara acil şifalar diliyorum. Dostsuzlara dost. Bayramsızlara bayram. Aşksızlara aşk. Keyfi yerinde olanlara daha fazlasını. Sıpalara bol saman. Vatansızlara vatan. Yoldakalmışlara açık kapılar ve yol açıklığı. Denizlerde olanlara iyi rüzgarlar. Yolda olanlara kazasız belasız gidip gelmeler.

"Ne olacak memleketin hali, insanlığın hali, dünyanın hali?" demeden de çekip gidemiyorum. İş var, yol var, zaman azalıyor. Geride bırakacağımız ne? Gerçekten ilerledik mi? İnsanlarını ve kültürünü hibe etmeye yetiştirilmiş nesillerle kaç bayramımız daha kaldı? Elde kalanlarla, geride kalanlarla, insanlığı bırakmamaya kararlı üç beş kişiyle bu kültürü yeşertebilecek miyiz bilemiyorum.

Ayakta durdukça emek vereceğiz. Çırpınacağız. Bayramlı bir nesildik. Çok acılar çektik ve ne dolu yaşadık. Yine aynı hayatı isterim. Hiç bir şeyin bedavaya kapılmadığı bir hayatı.

Bu dünya bir cennet olamaz, olan da hep elde kalamaz. Daha adil, daha dayanışmacı hakkani ve hakikatli olunmasının önündeyse hangi engeller var? Olmamız gereken bu iken halâ neyi bekliyoruz Ey İnsanlık?

Gayret içinde, ter içinde, emek içinde, aşk içinde insan hayatları diliyoruz, bu bayramda da.

Bir halk olmayı, bir insanlık olmayı diliyoruz ve emeğini veriyoruz.