1 Mayıs 2008
Bir Mayıs 2008: Gaz Kokusu, Cop, Boyalı Su
Limanlarımız, alanlarımız, topraklarımız, tohumlarımız talan ediliyor.
Sadece halkımıza, çalışanlara geçit yok.
Bu meydandan iç savaş başlatmaya yönelik bir müdahalede bulunuldu 1977'de. Bunu kitlesel bir biçimde kınama hakkı yok.
Her taraf gaz kokuyor. Alman Hastanesinin önü. 1 Mayıs Meydanı. Şişli Etfal Hastanesinin Acil Servisine gaz bombası atılıyor. Disk Genel Merkezine de. Disk Genel Merkezinin önünde toplananlara boyalı su sıkılıyor. Hangi kinle? "Bu akşam ailemin yanında olabilirdim, çalışma saatlerim insanca düzenlenebilirdi ne fena!" diyenlerin öfkesiyle?
20 senedir 1 Mayısların kenarından bile geçmiyorum. "Neyi protesto ettiğinizin değil, neyi istediğinizin altını çizin artık" dediğimden.
Gelecek sene ben de 1977 1 Mayısında ülkemizi kan gölüne çevirenleri protesto edeceğim. Gelecek sene ben de meydandayım. İlân ediyorum.
Bu işgal, bu saldırganlık, bu sivil kılıklı örfî idarecilik tadını kaçırdı.
1 Mayıs'a karşı tavır, sömürgecilerimizin bu ülkede karıştırdıklarını savunmaya dönüştü.
1 Mayıs 2009'da bağımsızlığımızı savunmak için yürüyeceğim. İşgalci çeteleri lanetlemek için.
Hastanelerini sokaklarını bombalayan bir iktidara karşı çıkmak için.
Bu hükümet bir 1 Mayısı bile yönetememiştir. Halkına karşı bir önceliği olmadığını göstermiştir.
Alınterinden, alınteriyle kazançtan daha değerli neyi vardır insanın?
Hazineleriyle, talan ettikleri topraklarla, açgözlülüğün zevkiyle, düğünlerde takılan tonlarca altınla yeryüzü cenneti mi kuracak birileri?
Hiç bir şey bize ait değil, eylediğimizden, yaptığımızdan, olduğumuzdan, insanlığımızdan başka. Olduğumuz bile akıp giden, üzerinde her daim söz söyleyemediğimiz bir şey.
Hastanelerine bomba attırabilenlerin insanlıkları bitmiştir!
Öbür dünya konuşmaları, din, hukuk ahlâk lafzı gevezeliktir. Efendileri Vicdanların Efendisi değildir!
İnsanlığı ayakta tutacağız! Çalışanları satmayacağız! Vicdan sahibi olmayı bırakmayacağız!
Bu ülke için, bu ülkenin insanları kadar, söyleyebileceği insanca bir şey olan herkes konuşabilir. Ama sadece İnterkontinentalden işçileri, öğrencileri tarayanların borusu çınlıyor topraklarımızda, insanlığın topraklarında.
Reddediyorum. Bu ülke şiddetin, hiddetin, sosyal mühendisliğin değil insanlığın ülkesidir!
Gelecek sene İstanbulda, 1 Mayıstayım. Sendikalar neredeyse, ben de oradayım.
İlân ediyorum, Efendim.