sığınak arayanın sığınak bulamadığı da, sığınağı bulamadığı da olur.
sığınak da sığınaksızlık da hakikat.
her sığınağın kapısını açacak bir kapıcı da lazım, kapısız sığınak da.
kapılının kapısındaki sığınmacının sesinin duyulmadığı da olur. kapısız sığınağın sığınak sayılmadığı da.
sığınak bir ihtiyaç, dünyana ve insana güven kapısı. sığınaksızlık da bir gerçek, çaresizliğini bulma, çaresizliğinde güven kazanma.
sığınağın sığınaklığını unuttuğu da olur, sığınacak yer yurt arayanın sığınmayı unuttuğu da.
sığınmayı unutan çaresizin sığınağı dünyadır, en dünyasız anında dahi.
en zoru en kolayı. ama, kapıları çalmak, bekleyeni sevindirmek adettendir. beklemeyeni üzmek, kapı çalışın anlamında kazılı değil.
nereye uğradıysa orada itilip kakılan insan! seni içine sığdırabilen bir mekân bulunmamaktadır, yeryüzünde.
sen bir yerlere sığabilecek, bir yerlere kıvrılabilecek kadar tevazu sahibisin ki, sığındığın yer senle dünyalara açılacak.